Ne-şe-msiye

Bu eser, hayatın içinde karşılaştığımız güzellikleri, iyilikleri ve neşeyi simgeleyen metaforik bir anlatım sunuyor. Ters duran rengarenk bir şemsiye ve bu şemsiyenin içine yerleştirilmiş farklı renklerdeki güller, yaşamın olumlu yönlerine derin bir bakış açısı kazandırıyor. Eserdeki şemsiye, yalnızca bir nesne değil, hayatın değişken koşullarını simgeleyen bir arayüz. Normalde yağmurdan korunmak için düz şekilde kullanılan bu şemsiye, burada ters çevrilmiş bir formda yer alıyor, ki bu da alışılmışın dışında bir yaklaşımı temsil ediyor.

Şemsiyenin ters durması, sıradan hayatın içinde karşılaştığımız olumsuzlukların aslında bir fırsat olabileceğini ve bakış açımızı değiştirerek hayatın güzelliklerini yakalayabileceğimizi anlatıyor. Hayatta bazen her şey ters gitse de, bu terslikler bile içlerinde sakladıkları güzellikleri barındırabilir. Ya bir sürü fırsat yağarken biz şemsiyemizin altına sığınıyorsak? Ya şemsiyemizi ters çevirip onları yakalasak her şey değişirse? Eser, ters çevrilmiş şemsiyeyi kullanarak, bu beklenmedik içgüdüsel dürtünün nasıl neşeye ve mutluluğu getirebileceğini gösteriyor.

Güller ise güzelliğin, iyiliğin ve olumlu olayların birer simgesi olarak karşımıza çıkıyor. Gül, tarih boyunca estetik bir sembol olmasının yanı sıra, sevgi, umut ve güzellik gibi pozitif duygularla da ilişkilendirilmiştir. Burada, farklı renklerdeki güller, hayatın çok çeşitli olumlu anlarını ve duygularını temsil ediyor. Kırmızı, tutkuyu ve sevgiyi; beyaz, saflığı ve barışı; sarı, neşeyi ve dostluğu; pembe, şefkati ve mutluluğu yansıtıyor. Güller, güzelliklerin sadece belirli alanlarla sınırlı olmadığını, hayatın her anında karşımıza çıkabileceğini anlatıyor.

Şemsiye ters dönmüşken, içine dolan güller hayatın en güzel taraflarını temsil ederek, bu tersliğin bile bir anlam kazandığını gösteriyor. Bu durum, insanın bazen ters giden olaylar karşısında pes etmek yerine, durup çevresine bakarak o anın içinde saklı güzellikleri fark edebileceğini ifade ediyor. Ters çevrilen şemsiye, hayatın bize sunduğu pozitif anları yakalamamıza ve içimize doldurmamıza olanak tanıyan bir metafor haline geliyor. Şemsiye, olumsuzluklardan korunduğumuz bir araç değil, güzelliklerin bir araya geldiği bir araç haline dönüşüyor.

Bu eser, rengarenk bir hayatın, farklı bakış açılarıyla nasıl anlam kazandığını ve insanın içindeki güzellikleri nasıl bulabileceğini derin bir şekilde ifade ediyor. Neşe, renklerle anlatılırken, her bir gül hayatın içinde karşılaştığımız iyiliği ve güzel olayları simgeliyor. Şemsiye ise, ters döndüğünde bile güzellikleri yakalayan bir kap olarak, mutluluğun ve neşenin aslında her durumda elimizin altında olduğunu anlatıyor.

Hayatın güzellikleri ve iyilikleri, bakış açısındaki küçük değişimlerle yakalanabilir. Ters duran bu şemsiye, sıradan bir nesne olmanın ötesine geçerek, insanın yaşamda karşılaştığı her durumu bir fırsat olarak görmesi gerektiğini vurguluyor. Güllerle dolu bu ters şemsiye, hayatın zorluklarının bile içinde güzellik barındırdığını ve bunları fark edebildiğimizde gerçek mutluluğun açığa çıkacağını gösteren bir çağrı niteliğinde. Sİz de hemen şimdi şemsiyenizi ters çevirin ve neler yakalayabileceğiniz konusunda kendinize izin verin...

Sanatçı ve Yazar: Muazzez Belkıs Goncaloğlu