A Tale Old As Time

Bu eser, geçmişin nostaljisiyle bugünün karmaşasını bir araya getiren bir zaman yolculuğu sunuyor. Sağ tarafta, gazeteden yapılmış bir insan modeli, tarihin her anında basılan sayısız gazete, dergi ve haberin bir araya gelerek insanı nasıl şekillendirdiğini simgeliyor. Gazete kağıdının dokusu, hem bilginin akışkanlığını hem de bu bilginin geçiciliğini simgelerken, insan figürü medyanın, toplumsal olayların ve dünyanın sürekli değişen gündeminin bireyler üzerindeki derin etkisini gözler önüne seriyor. Haberlerin ve manşetlerin arasından bir figürün şekillenmesi, bireyin toplumsal akıntılar içinde kendi kimliğini nasıl oluşturduğunu ve dünyanın ona nasıl şekil verdiğini temsil ediyor.

Sol tarafta ise duvar boyunca uzanan nostaljik karikatür sayfaları yer alıyor. Bu eski karikatürler, geçmiş dönemlerde toplumu eleştiren, düşündüren ve aynı zamanda güldüren bir anlatı biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Her karikatür, ait olduğu dönemin gündelik hayatını, toplumsal olaylarını ve o zamanki insanın dünyaya nasıl baktığını ortaya koyuyor. Mizah, zamanın eleştirisi olarak dururken, bu sayfalar geçmişe dair sıcak bir hatırlatıcı olarak işlev görüyor. Karikatürlerin sade çizgileri, hem geçmişin estetiğini yansıtırken hem de o dönemin içsel yapısını anlamamıza olanak tanıyor.

"A Tale Old as Time", zamanın hem durmadan ilerleyişini hem de insanın bu değişime nasıl ayak uydurduğunu anlatan bir hikaye sunuyor. Gazete kağıdından insan figürü, dünya gündeminin sürekli değişen dalgalarında şekillenen, bilgilendirilen, dönüştürülen bir insanı temsil ediyor. Bu figür, medya aracılığıyla dünyaya açılan gözlerimizi simgelerken, aynı zamanda bireyin bu yoğun bilgi akışı içinde nasıl bir kimlik kazandığını sorguluyor.

Nostalji ise bu eserde yalnızca geçmişi hatırlamak değil, geçmişin bugüne ve geleceğe olan etkisini derinlemesine anlamaya bir davet niteliği taşıyor. Karikatür sayfaları, geçmişte kalan zamanların hafifliğiyle bugünün karmaşasını yan yana getirirken, bizi tarihin döngüsünde bir yolculuğa çıkarıyor. Karikatürlerin ele aldığı mizah dolu dünya ve gazetelerin ciddi gündemi, insanın zaman boyunca hem olaylar karşısında nasıl durduğunu hem de bu olayların altında nasıl dönüştüğünü gösteriyor.

Bu eser, bireyin tarihin içinde nasıl bir figüre dönüştüğünü ve bu dönüşümün arkasındaki güçlerin nasıl işlediğini sorgulayan bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor. Zamanın ağırlığı ve değişim rüzgarları altında şekillenen insan figürü, bizlere dünyada bırakılan izlerin ne kadar derin ve kalıcı olabileceğini hatırlatıyor. "A Tale Old as Time", insanın ve dünyanın birbirine nasıl bağlı olduğunu, geçmişin izlerinin bugüne nasıl taşındığını ve geleceğe nasıl etki ettiğini güçlü bir şekilde anlatıyor.

Sanatçı ve Yazar: Muazzez Belkıs Goncaloğlu